Parti diye buna derim!

12079279_631982923572035_7319250504078059875_n 3-4 haftadır Pichet bize vereceği partiden bahsedip duruyordu ve bana da 17’sinde buradaysan partiye gel mutlaka dedi.Bense Koh Samui’de daha uzun kalmayı planladığımdan büyük ihtimalle gelemiyeceğimi söylemiştim.O da sadece gülümsemişti.Ne bileyim ben dindar adamın partisi nasıl olur, dualar filan okunacak herhalde diye düşünüp o kadar da üzerinde durmamıştım.Gel zaman git zaman geçen haftalar içersinde hep ayni yoldan aynı tarlaları geçerek Pichet’e gittim geldim.Tarlalar yakıldı, sonra çiftçiler geldi tarlalar sürülmeye başlandı, her gişte çiftçilere el salladık.Bu arada sınıfımızın duvarı yıkıldı bir gün durup dururken, işçiler geldi.Biz bir duvarı yıkık bir tapınakta muz yapraklari içeri sarkar vaziyette masaj çalışırken  erkek ve kadin işçiler arı gibi arka bahçedeki küçük alanı masaj tapınağımızın bir parçası haline getirdiler.Bazen Pichet elinde sigarası hep o duvara bakarak biz orada hiç yokmuşuz gibi davrandı.İşçilerle birbirimize gülüp durduk.Anasını sattığımının Thai dili çok zor olduğundan gülüşmekten  ileri gidemedik, birbirimizi tanıyamadık ama olsun.Onun da zamanı gelecekmiş meğerse…Sınıf büyüdü ve Pichet bizlere yeni bir sunak hazırlattı;yüce Budha ve yük rahip Kruba için...Ve parti günüçok güçlü bir enerji olacağını söyleyip durdu kendi kendine.Ben de bu arada erken tarihlere bilet arayıp durdum ama ne mümkün yok yok!..Pazar gününden önce uçamayacağımıöğrendim.Yani o partiye gitmek zorundaydım ve uzak kaldığım 1 hafta içinde de zaten  orayıçok özlemiştim.En sevdiğim arkadaşlarımla sözleştik.Pichet haber göndermiş, gelirken beyaz ve mor giyinin diye...Parti sabah 07:00′ da ayinle baslamiş ama ben ayine gidemedim.Sabah 10 gibi aynı yoldan oraya doğru yürürken inanılmaz bir müzik sesi gelmeye başladı.Bu arada önümden de bir sürü  yerel kadınlar ve erkekler, çoğu da o el salladığımız ve gülüştüğümüz işçiler ve çiftçiler, ellerinde leptop çantası gibi çantalarla gülümseye gülümseye partiye gidiyorlardı.Bahçeye girince şok geçirdim.Büyük bir orkestra büyük bir müzik sistemiyle insanın içini hop hop hoplatanpek oynak birşeylerçaliyordu.Rengarenk bir dans pisti hazırlanmıştı.İçeri hocamın ve arkadaşlarımın yanına girdim.Pichet farklı görünüyor fazla konuşmuyordu.En yakin 3 arkadaşımın arasına bağdaş kurup oturdum, hepimiz beyazlar giyinmiştik, benim boynumda mor bir şal vardı..O da beyazlar giyinmişti.Pichet yeni duvarın ve yeni sunağın önünde dualar ettinünde çok güzel mavi satenden örtüler vardı.O dua ederken biz arkasında meditasyonda oturduk.Bir noktada tüm vücudu kasıldı ve kalkıp önündeki mavi saten şalı başına, uzun örtüyü de beline sardi etek gibi ve gözleri kapalı bir dansa başladı..”Kendi gibi değil” dedim Troy’a yavaşça; o da ”O Şu anda Kruba” dedi ve öylece onu seyrettik…O kadar güzeldi ki…Sonra dışarıçıktık ve gözlerime inanamadım!!!!…Normal Köylü ve işçi kıyafetleriyle oraya gelen tüm o insanlar ellerindeki leptop çantalarını masaların üzerine koyup teker teker açıp içlerinden dünyanın en güzel en parlak en göz alıcı renklerinden yapılmış elbiseleri, örtüleri, çiçekleri, gözlükleri çıkartıp elbiselerinin üzerine giyip, dolayıp, başlarına kalpaklar yapıp, çiçekler takıp ellerinde puro gibi thai sigaralarıyla o hoppidi hoppidi müzik eşliğinde dansetmeye başlamamışlar mı!!!..Yaş ortalaması sanırım 40-50 idi ama size o dansları o enerjiyi nasıl anlatabilirim bilmiyorum..Çoğu o fosforlu rengarenk kıyafetlere bir de dünyanın en funky renkli gözlüklerini takmışlardı; ellerinde puro sigaraları, doğal ve estetik dansları ve gülen yüzleriyle, o güne kadar gördüğüm en güzel rave partiyi yaşatıyorlardı bana.Şoku üzerimden attıktan sonra David’le hadi dedik ve attık kendimizi dans pistinin ortasına.İkimizden başkası cesaret edemedi ilk başta, bizimkiler kenardan seyretmeyi tercih ettiler.Ben kaptırdım kendimi, başladık David’le döktürmeye.Önce kendi sitilime uydurup dansettim biraz.Çok geçmeden60 yaşlarında pek fırlama görünüşlü bir Thai teyze yanıma geldi.Üzerinde fosforlu pembe bir kostüm, gözünde Camları mavi kenarları mor bir gözlük, başında da sarıçiçekler vardı.Cebinden bir mentollü sigara çıkartıp ağzıma soktu çakmakla yaktı.Bir tane de kendine yaktı.Sonra benimle dansetmeye başladı.Dansa kabiliyetli biri olarak birden kendimi onun dalgasının içinde buldum ve biraz sonra aynı onun gibi yaylanarak, aslında sanki hafiften Tai Chi
yapar gibi ellerimi ve parmaklarm
ı kullanarak süzülürken buldum kendimi..Bugünü hiçbir şekilde unutamayacağım.O rengarenk insanlar çevremi sardı.O güne kadar hiç konuşamamıştık ama o anda evrensel bir dil kullanıyorduk...Müzik ve Dans...Hepsi benimle dansettiler, hepsi gibi dansedebildiğim için bana sarılıp durdular.Baş parmaklarını kaldırıp çok güzel dansediyorsun harikasın dediler.Bunu gören bütün öğrenciler de yavaş yavaş bize katıldılar.Saatlerce kahkahalar atarak dünyanın en güzel en estetik danslarını yaptık.Hiçbir partide kafam bugünkü kadar iyi olmamıştı.Oradan ve hocamdan ayrılırken içimde birşeyler büyüdü büyüdü büyüdü.Ne bileyim işte anlatması çok zor ama gene de sizlere anlatmadan duramadım…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s