(BU YAZI BİR ÖNCEKİ YAZININ DEVAMI OLARAK YAZILMIŞTIR.)
Şangay’dayken Çin tıbbının ana başlıklarıyla ilgili bir çok eğitim gördüm. İki başlık hariç; birisi bitkisel ilaçlar diğeri de “Chi Gong”. Bitkisel ilaçlar çok kapsamlı bir alan, girsen çıkamazsın o yüzden hiç ilgilenmedim. Chi Gong hep ilgimi çekiyordu ama bizim kursun bir parçası değildi. Benim de kendime ayrı bir hoca bulup çalışacak vaktim yoktu, zaten Şangay’da böyle bir hocayı bulmak o kadar da kolay değildi. Bize Tuina masaj dersi veren hocamız chi gong’dan etraflıca bahsetti ve iyi bir terapistin mutlaka bu sistemi anlaması gerektiğini, yoksa masajımızın da derinlikten uzak mekanik düzeyde kalacağını söyledi. Kollarımıza dokunarak aradaki farkı anlamamızı sağladı. Yıl 2008, ben o günden sonra kendi Chi Gong hocamı aramaya başladım. Uzun bir yolculuğa çıkmayı planlıyorsanız, rehberinizi iyi seçmeniz gerekiyor.
Benim hocamı bulmam 4 senemi aldı. Gene hayatın bazı dönüm noktaları beni ona – onu bana getirdi, gene Tayland’da, gene Chiang Mai’de. Böylece 2012 senesinde “Medikal Chi Gong” la tanıştım ve hayatım yepyeni bir BOYUT kazandı. Neden bu kadar uzun sürdü hocamı bulmam? Çünkü kendi bedenimde dengeyi ararken hayatta da her şeyin dengede olanının makbul olduğuna inanıyorum. Şifa sanatlarının da fazla mistik, fazla özel, az anlaşılır şekilde sunulanından pek hazzetmiyorum. 🙂 Hocam beni ilk görüşte etkiledi çünkü anlattığı ve uyguladığımız herşey önemli bir sistemin parçasıydı ve uyguladığımız her formun evrensel fizik kurallarına göre bir açıklaması vardı. Asla şov yapmıyor, seviyeyi hep sınıfın seviyesine uygun tutuyordu.Chi Gong’u anlayabilmek için doğayı dengede tutan fizik kurallarını anlamak ve bedeni buna uygun hareket ettirmek gerekiyordu. Zordu ama herkes yapabilirdi ve çok heyecan vericiydi.Masajı bir meslek olarak seçmiş, isteyenlerle paylaşmış, hayatımı böyle kazanmaya başlamıştım. Chi Gong ise benim kendi keşif yolculuğum olacaktı.
Bugüne kadar tanıştığım, uyguladığım her sistem “dıştan içe” yönlenen bir şekillendirme üzerine kurulmuştu. Tıpkı içerden rutubet kusan bir duvarı üstten boyamak gibi; bir süre harika görünüyor sonra alttaki rutubet, kir pas yeniden dışarı taşıyordu. Aldığım eğitimlerin hepsi başka bir yönü işaret ediyordu. Evet, “içten dışa” yönelen bir güçle vücudumu şekillendirebileceğimi anlamıştım anlamasına da; bunu zihnin anlamasıyla vücudun anlaması bambaşka şeyler. Uzun çok uzun egzersizler serisi , ara vermeden aylarca süren eğitim kampları, kendini öğrenmeye adamak ve hiç sıkılmadan sürekli yapmak yapmak gerekiyordu. Ben de öyle yaptım ve yaklaşık 4 senedir kendimi medikal chi gong’a adadım. Çin Tıbbı doktoru olan hocama ve önümüze sunduğu sisteme zihnim soru işaretsiz inanmış, vücudum ilk defa içinden gelen kendi şifa mekanizmasını hissetmeye ve anlamaya başlamıştı. Sanki bedenimin tam merkezinde kapıları kilitli ışıklı bir oda vardı ve belli formları takip ederek yapılan egzersizler birer anahtar gibi kapıları aralıyor ve etrafındaki diğer odalara da ışık sızmaya başlıyordu.
Çok atletik biri olmayabilirim hatta bana dengesiz(!) bile diyebilirisiniz. 🙂 Lakin Medikal Chi Gong rayından çıkmak üzere olan beden sistemimi yeniden rayına oturtmamı sağladı. Her birimizin kendimize özgü bir beden taşıma biçimi var. Özellikle gündelik sıradan hayatımızı yaşarken, yürürken, otururken, kalkarken, yatarken, ayakta öylece dururken geliştirmiş olduğumuz duruş alışkanlıkları var. Bu duruşları kısmen kaslarla kontrol ediyor, vücudun belli bölgelerindeki kasları sürekli kasılı tutarak bedeni de ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bu belli yerlerinden kasılı duran vücut biçiminin içindeki boşluklarda da sürekli dolaşan bir iç basınç var, duruş biçimine göre o da belli yerlerde birikmek zorunda kalıyor. Hatalı duruşlar sürekli tekrar ettikçe hem dışarıdan kas ağrılarına hem iç basınçın sıkışması nedeniyle çeşitli başka iç rahatsızlıklara neden olmaya başlıyorlar. Sorarsanız herkesin sürekli tekrarlayan kendilerine özgü rahatsızlıkları vardır . Medikal Chi Gong’a başladığınızda öyle hemen size anlam ifade etmeyecek meridyenler yada enerji akışından filan bahsetmeye başlamayız. Egzersizler sırasında doğru hizalanma ve duruş, yanlış gündelik hayat alışkanlıklarının egzersizler yardımıyla olması gereken yöne döndürülmesi esastır.Temel sorunların çoğu vücudun belli bölgelerini aşırı aktif tutup (enerjinin çoğunu buralarda hapsedip) bazı bölgelerini çok az kullanmaktan kaynaklanır (enerjinin buralara akmaması) . Hedef kasları olabildiğince rahat bırakıp, içbasıncı kullanarak vücudu dengede tutmak; kasları hiç de fazla zorlamadan merkezden hareket edebilmek ve enerjiyi doğru yönlendirebilme kabiliyeti kazanmaktır. Bunları yaparken en önemli araçlardan biri olarak nefesi kullanırız. Egzersizler bir hocanın rehperliğinde inançla ve düzenli yapıldığında vücut güçlenmeye ve daha önce aşina olmadığı yeni alışkanlıklara doğru evrilmeye başlar.
Bu egzersizler mesela bana, sürekli sağa kaçan ağırlık merkezimi ortada tutmayı öğretti. Sağ bacağım hala başka türlü hareket etmek istiyor ve eski alışkanlıklarım sürekli beni ele geçirmek için tetikte bekliyorlar. Zaman zaman ele geçirdikleri de oluyor ama önemli değil. Egzersizlerime geri döndüğümde merkezimi yeniden bulabiliyor ve güçlendirebiliyorum. Artık, çok abartmadığım sürece, yürüme sorunum da kalmadı çok şükür. Ben 3,5 senedir düzenli olarak kliniğe gidip uzun süreler kalıyorum. Benim gibi olanlar , benden uzun yada kısa kalanlar var ve hepsinin ayrı bir hikayesi, gelişimi var. Yıllar içersinde bunları izlemek, gelişimlerini görmek inancımı daha da pekiştirdi. Bazı arkadaşlarımız senelerdir adet görmezken normale döndüler, uyuyamayan arkadaşlarım mışıl mışlı uyuyor, Mutlak diz ameliyatı denen bir arkadaşımızın dizi canavar gibi çalışıyor, Göğsünde kistler bulunan bir arkadaşımızın kistleri yok oldu, 80 yaşlarına yakın bir çiftimiz var yıllardır tanışıyoruz; ilk tanıştığımızda egzersizleri sandalyede oturarak yapıyorlardı artık bizimle 1,5 saat ayakta egzersiz yapıyorlar. Bir de 2 senedir hiç aralıksız hocamızla çalışan bir arkadaşımız var, ilk tanıştığımızda henüz yeni başlamıştı.Kendisini agresif bulmuş fazla samimi olmamıştım o sefer. Uzun bir aradan sonra yeniden bir araya geldiğimizde gözlerime inanamadım. Bambaşka bir insan olmuştu, ifadesi, konuşması değişmiş, alnındaki ve kaşlarının arasındaki daimi çatık çizgileri ortadan kalkmıştı.Tabi ki çok iyi iki arkadaş olduk bu sefer. 🙂
Biliyorum, Chi Gong yada Tai Chi denince hemen gözünüzün önüne ya yavaş yavaş dans eder gibi yapılan havalı ve şık hareketler yada güçlü savaş sanatları figürleri geliyor. Bedenimizde geliştirdiğimiz yanlış duruşları düzeltmeden ; size ait olan ama kendinizi sıkmaktan hissedemediğiniz enerji vücudunuzu anlamaya başlamadan bu formlara geçmeyi ben çok doğru bulmuyorum. Yapılabilir ama vücut aktivitesinden öteye gitmez. Medikal Chi Gong çalışmalarımızda, “Seven Static Poses” ve “Dinamik Egzersizler”le başlayıp, ilerleyen evrelerde “Seven Stars” “Fire Form” “Three Steps”gibi formlara yavaş yavaş geçiş yapıyoruz.
Ben bu yolculuğa Chi Gong hocası olmak için çıkmadım lakin sisteme olan bağlılığım, inançla egzersizleri yapmak suretiyle bedenimde (sanırım zihnimde de 🙂 gözle görünür iyileşmeler olması sonucunda hocamın onayıyla eğitmen oldum. Öğretebileceğim formlar belli, diğer bazı formları ise hala çalışıyor ve geliştiriyorum. Hocamın söylediğine göre kendi bel, skolyoz ve kalça problemlerim üzerinde çok çalıştığım için, bu tarz sorunları olan kişilerle çalışmak hem benim için hem onlar için çok faydalı olacak. Bu sefer kaldığım 2,5 ay boyunca kendi egzersizlerimin yanı sıra , yoğun bir chi gong öğretme, hocalık yol yöntem eğitimi aldık diğer hoca adayı arkadaşlarımla. Ve döndüm, hazırım paylaşmak için. 🙂
Hos geldin Esra’cim! Yolculuguna bayildim, yazina da! InsaAllah derslerine de katilma firsati bulabilirim! Sevgiler
Emine’cimm ❤ Çok teşekkür ederim ! Çok özledim ve ne güzel olur çalışsak beraber 🙂